25 Kasım 2010 Perşembe

KENT-İ’STANBUL


Boğazın ortasında,
Takaların arasında,
Ay’ın aksi düşer ayakuçlarıma.
Işıl ışıl bir kent karşımda!
Yaşam geceye akıyor
Sarhoş nidaları,
Genç kız edaları,
Tavernaları, barları…
Dingin kıyı kasabasından
Kentin yüreğini solumaktayım.

Bu kent ki;
Geceye vurur yüzünü
Saklar yürekleri.
Gecenin kuytusunda
Bir yürek kayar, yıldızların arasından
Düşlerinden bir dilek tutarsın.
Bir damla gözyaşı değer, denizin tenine
Ürperiverir bedeni,
Sonbahar rüzgârıyla
Dalgalanır yüreği…

Ezanın mistik ezgisiyle
Bir kadeh şarapta
Huzuru arar gece.

Senaryosu eksik,
Kısa metrajlı hayatların müziği ile
Uykuya saklanırken ay,
Düşlerin bitiminde
Umut yıldızlara bölünür,
Kaybolur bulutların ardından.

Kent hüzne akar...

Nihal KÜÇÜKDÖNMEZ
    09.09.2005 / Cuma
Beykoz Balıkçısı / 21.25









0 yorum:

Yorum Gönder

Yaş-lı Çocuk

Burcu ALP ÖZTÜRK'e

Yaşlı bir çocuğum ben

büyüyemedim

hayata karşı

zaman neyi değiştirir ki kardeş

yüreğimin gizinde bulursun

ancak beni

elbet istersen…



Herkese açılmaz dehliz denizlerim

öyle bir coğrafya ki

sabır ister keşfi.

bazen çıkmaz bir labirentte

bulursun kendini

dolanır dolanır aynı noktaya gelirsin

oysa geçtiğin yollarda


bembeyaz kırçiçekleri serilir ayaklarına

görebilirsen tabi…

bakmakla görmek arasındaki fark bu

bakmakta değil

keramet

görebilmekte dehlizi.



Paramparça yüreğimdeki

küçücük

umut ışığı

sımsıcak sarmalar hayatı sevice

dost ki boşa sarf edilecek

sözcük değil

paylaşılmadan yaşamlar

çabalamadan, ırak çorak çöller

aşılmaz


sınırsız okyanusa varılmaz

istersen,

görürsen, yaşarsan

tarihi kalıntılarımdaki çorak coğrafyalarımın

ardındaki sınırsız maviliğe ulaşırsın…

Sonrası bize kalmış!



Asıl

“biz” olabilmekte hayat


paylaşabilmekte solukları güvence

bir

kadeh beyaz şarabın sunduğu keyifte

hüzünlü bir anı’nın bulduğu omuzda


varabilmektir keşf-i diyara…



Kurulan her tümce

yapıtaşlarımızın temelidir.

düşünülerek

oluşturulmalı simetri

milimetrik ölçümlerle kurulu piramitlerin

kimyasını bilemem ama

edebi eserlere ilham kaynağı olmuş

bir

muammadır hala


gizemli bir coğrafya

keşfedildikçe yeni

keşiflere gebe…



yaşlı bir çocuğum ben

büyüyemedim hayata karşı

oysa iç denizlerim öyle kocaman ki

inebilirsen derinlerine


yağmurların ardındaki toprak kokusu

yayılır bedenine

küçücük bir papatya tohumu filizlenir

soluğunla

yetiştirirsin

ve zamanla hayata karşı da büyümüş (?)

yaşı olmayan

yüreğime ekersin…



Sonrası sana kalmış!



Nihal Küçükdönmez

30.09.2005 / Cuma