18 Mayıs 2012 Cuma

Mesih Kompleksi



Bütün dünyayı verseler,
Ve buna karşılık bir karıncanın
             ağzındaki taneyi almamı isteseler,
Bu zulmü yapmam...

Hz.Ali

 Cennet bahçesinde huzurdu aranan
Yaşam ağacından düşerken elma
Bir olmak istedi Adem ile Havva
Şehvetin girdabında boğuldu vicdan.

Şeytan mı kazanan bu savaşı
Musa On Emir’le arınırken Sina’da
İnsan, ham günahlarında yok etti sevabı
taparken altın buzağıya…

Puta çivileyen yok İsa’yı
O kendini hiçliğe adadı çarmıhta.
Dünyada, ahrette dar gelir
Acı içinde bir Mesih kalır Araf’ta…

Uslanmaz, uğraşmayın boşuna
Anlayamaz hayatı, anlatamaz amacını
Tokat atana diğer yanağını sunar
Mesih kompleksi kisvesi altında.


(S)özde iyilik bilinmezdi, kötülük olmasa
Yok ki özde ne iyilik ne kötülük
Oynamayı bilmeyenin bu dünyada
Uydurduğu bir muamma mı yalnızca(!?)

Her şey rüya bu dünyada
Bunu bilen başından kaybeder hayatta
Görünürde kabullenip içten isyan ederken
Ne inanç kalır ne iman.

Ruhunu yakar Kâbe-i Kalp tavafında
Sema eder yana yakıla Muhammed-î Nurla
Pişer inceden bir sızıyla,
Varır Âşk ile Allah’a…

Nihal Küçükdönmez
20.04.2012 Cuma
18.15 -23.45

Fıtrat


gürle be deli gönül
sağanak ol düş gama
bir bulutlar ağlar
bir de (g)öz fıtrat'a...

yıldırım çarpsın ki kulu
şimşek gibi vurur nuru
derya içinde bir zerre huşu
yağdır Mevlam ruhu

sesiyle titrerim O'nun
gökten yağarken nurullah
Ezan-ı Muhammed-i Âşkına
La ilahe illallah...


Nihâl - Özlem- Küçükdönmez
18.05.2012 Cuma

YAN(MA)


Âşıkların hizmetleri de, 
                                                           hizmetlerine karşı aldıkları da 
Hak Têâlâ’dır. 
                                                                ( O’nun rızası, lutfu ve ihsânıdır.) 
Mevlana Celaleddin Rumi 


Şöyle bir dönüp baktım hayata
neredeyim, ne yapmaktayım diye
kendini bilirken kaybetmek niye
bedenden can çıkmadıkça
pes etmek ne hadde?

Yok öyle yan gelip yatmak
sancılarla kıvranmak
Düşüneceğine bir iş eyle
Uyandım diyorsun, silkelen öyleyse
Mahmurluğun seyrine dalmakta ne?

Madem geldin hümayun-u dünya’ya
İnanıyorsan hak yoluna
Yaşayacak, yaşatacaksın doya doya
İnadına tutunacaksın hayata
Gidişi beklemek yakışır mı ruha?

Hamdım, yandım der durursun
pişerken candan kavrulursun
elbet düşeceksin yükselmek için
Bu yolların nicelerinden geçtin
yakışır mı oynamıyorum deyip vazgeçmek?

Be hey hatun kişi
bu ne işve, cilve, naz işi
Dost ruha dalıp, yürekten öperken
Elinden tutup seni ışığa çekerken
Bırakıp her şeyi, herkesi karanlıklara nasıl düşersin?


Üst baş toz içinde, silkelen de kendine gel
Küfre sapmaktan vazgeç, sükût et de bekle
sabret yürekten, ruhunu arındır abdest ile
Şükret haline de secde et sevgiyle
Dua ederken, olmuyor deyip isyan niye?

Cehennemi yakta gel, Araf’ı yıkta gel
Kalp kırıklarını Âşk ile topla da gel
Çözümsüzlükleri özüne kat, çareler yarat da gel
Birliğin ateşini yakarak geç, düşmekten korkma
Cennet bahçesinde dostlarla bekliyor Allah!


Nihâl - Özlem- Küçükdönmez
17.05.2012 Perşembe

bize bizden başka kim var ki?

Songül Erol’a

susma dostum;
uzun uzun hikayeler anlat bana
gelecek güzel günlerden bahset mesela
aynı şehirde nasıl evcilik oynayacağımızı
sen doktor olursun ben asi bir kaçak
kimse-s-iz çocuklarımızla ağaçların altında koşturup
zeytin toplayacağımız günleri anlat biraz

okuduğun kitapları paylaş yine
yaşamın başlangıcını bulalım seninle
dünyanın sonunu değiştirelim yüreklerimizle
birkaç yabancı kelime söyle bana
bozuk telaffuzumla anlamlar kurayım dostluğa
izlediğin filmlerin çizgisine sür beni
oturup birlikte ağlayalım anime kahramanlara
unuttuğum çok şey var, bilirsin hafızam kayıp bir liman
yine de hayatta bir Âşktan geçemedim, bir de Dostluktan
öğrenemedim bir türlü şu dünyanın kuralı, kaidesini
usulca otur yanımda, derin derin işle ruhuma
kalp çarpar, yürek kanar, yüreğin sol avucumda atar
hatırlamadığım inançları bulalım hak yolunda

Özlemim yangın yeri, çaresizliğim yıldırmasın seni
her şeyin çözümü olmazmış, yaşadıklarımdan öğrendim
inan ben tüm yaşadıklarımı içtenliğimle kabul ettim
hem bütün yollar da kapalı değil ki, bilirim
‘Allah olmayacak şeyin düşünü kurdurmazmış insana’
elbet bir gün gelecek düşlerimi gerçekleştireceğim
yeter ki biz dostluğun kıymetini bilelim

Sözlerimle ne kanatmak isterim seni,
ne de kanatmak yüreği
dilin, aklın, hüznün yoktur kemiği
an olur üzeriz birbirimizi
yeter ki incinmeyelim,
bize bizden başka kim var ki?

Benim için kalp‘ini’ yıkma
yan!
yanalım Allah Aşkına…

benim için üzülme, ağlama
yaşa!
yaşayalım Dostlukla!


Nihâl-Özlem- Küçükdönmez
15.05.2012 Salı
01.25



Kozmik Savaş

Tanrı'yla Şeytan'ın çarpışması
Kim kazanacak bu savaşı
Çekildim bir köşeye izliyorum sessizce
Kan revan içinde kaldı gök-kubbenin her tarafı 

Bir yanım kâinatla sema eder mevlana misali
Bir yanım aç, susuz, kimse-s-siz, çaresiz
Okyanus gel-gitlerinde savrulur benliğim
Kasırgalar savurur çığlıkları sessiz, ruh akar dilsiz

Herkes kör, sağır, bencil, umursamaz, sinsi mi,
Ya benim gördüğüm bahçeler yüreklerdeki?
Çirkin yüzlerinizi savurmaktan vazgeçin
Maskelerinizin altında nice cevherler gizli...

Atom parçalar kimliği
Nötron, proton, elektron korur dengeyi
Yer gök tüm canlılar, Yaradanı tesbih etti
Mühürlü yürekler göremedi gerçeği…

Zıtlığın savaşıdır bu bitmez içimdeki
Oysa bir'dir her şey, herkes, kalbin sesi
Ey insan uyanda kıyam-et alameti
zamaN vakti şimdi tersten oku da gör sûre'yi

İsrafil'in sesidir bu sûr ile vurur kalbi
Ruhları çağırır O’nunla Aşr-ı Şerifi
Gör de Azan ile Ezan arası inceliği
Sönsün artık Zebanilerin Cehennem ateşi

Dua düşer (g)özden Hak ile daimi
Ka-l-be tavaf et de bul Mekke’yi
Çamurdan yaratılmış ‘İnsan’ sireti
Sığın affına, sil artık kini, nefreti…

Herkes ölü, parçalandı içimin gergefi
Duymaz kimse köşede yatan bedeviyi
Acı içinde uyur düşlerim, kesik kesik nefesi
Bitsin bu kâbus, duyun artık evrenin efendileri!

Aşk ile çağlarım Allah zikriyle bâtınî
Yaptıklarına sual olunmaz arıt içimi
Kalp yanar, ruh yağar, Şems-i alevin zeval vakti
Duy ne olursun sesimi Yarabbi!

Nihâl Küçükdönmez 
13.05.2012 Pazar
22.55

Sükût

ah kafam mı desem
yan kalbim mi
bilemedim
inceden bir sızıyla
sükût eyledim...


Nihâl Küçükdönmez
10.05.2012 Perşembe

-SuS-

Sus oldu dilim
başa gelmişse dert
sabreder çekerim
aldanma!
yanışım senden değil
yüreğimden yağan
Rabbin inayeti
(g)özünde (g)ördüğüm
Allah sevgisi
sen
iyi ol,
mutlu ol,
huzurlu ol
Tanrım hep korusun seni...

insan insanın aynasıdır
iç'im'i yansıttığın için de
teşekkür ederim...


Nihâl Küçükdönmez
10.05.2012
00.40

Mahşer



gönül deli divane
harında pervane
koruna düşsem de
(ç)ağlasam ne çare

(s)özüm pare pare
(g)özün hare hare
sussam da, söylesem de
bu hüzün yekpare...

ruhum kül rengi bulanmış is'e
duymazsın seslensem de
ben sana yanarım sen yan yar'ine
elbet buluşuruz cehennem de...

Kıyam-et kalbin inceliğinde
Allah'ın inayeti sevenlerle
ya küle döneriz mahşer de
ya da bir olur, varırız cennete...

Nihâl - Özlem- Küçükdönmez
09.05.2012 - Çarşamba
22.50

8 Mayıs 2012 Salı

Ç/özüm

şu yatsı ezanı şahidimdir ki
bilmeden fikrini
okuyorum zikrini
anlamını sorma bana
deme bilmeden nasıl olur
bir fotoğraf, bir kelime yeter
ruhumun (y)an-sı-masına
yüreğimde atarken kalbin
O'ndan tüm kelimelerim
yazana değil yazdırana bak
ben çözemedim...


Nihâl - Özlem- Küçükdönmez
08.05.2012 - Salı

Davudî



Sesin suskunluğuma gizlendi
Renklerine ayırdım her birini
Biraz davudî, biraz nihavend
Hicazkâr makamda kalbim yağdı
Gri hüzne mavi umut saçıldı
(S)özüm (s)özüne çarptı…

Sesinin ahengine dokundu elim
Kelamını mürekkebe kazıdı
Sayıların ritmik titreşimiyle
Zühdüne yaklaşırken yürek,
Ruhum puslu yollarının çıkmazında
Sesinin renginde yandı…

Nihal Küçükdönmez
07.05.2012 – Pazartesi
18.00

-bir kelime-



(g)özündeki
yanışın
aşkına
feza'ya
sığmaz
sözcüklerim
sus
olur
sesim
lâl
kalır
dilim...

yine de
illaki
istersen
bir
kelime
sen
derim
yar
derim
biz
derim
BİR
derim...

(bir
şarkısın
sen
ömür
boyu
sürecek...)


bir
şiir
-ki
hiç
yazılamayacak

Sönmeyen
ateşin
cehennem
yüklü
cennet
umudum

uzaklığın
yakınlığıyla
An
-da-
biterim...

ah
yan
kalbim...

(S)onsuzluğa
sığındım
Yarabbim...

Nihal Küçükdönmez
02.05.2012

P/azar

P/azar p/azar düşüyorsun içime
iyilikle, içtenlikle geldin yüreğime
bilemem bu p/ayın adı ne olur
m/asal ormanına dalan okyanus'a varır.

ben can derim, ruh derim
kim bilir b/aşka neler neler
sen can dersin, yürek dersin
kim bilir b/aşka neler neler?

sonsuz olsun istersin 's' gitmeden
ensiz boyutlara varsın 's' gelmeden
her ne varsa yaşanacak bilmeden
Özü sevgiyle dolsun Allah Birliğinde...


Nihal Küçükdönmez
30.04.2012 Pzt.

İLİŞİK...



hayat ne garip
seninle ilgilenenlere yüz vermezken
senin ilgilendiğin bir başkasına ilgilidir
bir başkası da başka birine
herkes kendi ateşinde yalnızlığına ilişik
karmaşık gelgitlerde yanar psişik...

Nihal Küçükdönmez
375. güne...
29.04.2012

ACI




özgür bırak kelimelerini / gereksiz tümceler bitsin
özünü bilenlerle birlikte / kazınsın kainata suretin...

kaderime lanet ederken sokakta kalanlar düşer aklıma
kafam güzelken affet diye yalvarırım Allah'a
suretin ardındaki hüzün sağanağıyla
gülüşlerim asılı kalır yürek atımında...

hüzün bulaşıcıdır en az mutluluk kadar
acının tortusu aşk ile dostluğun harmanında
içten paylaşımlarla arınır,
yeter ki yürekten istesin acıya gark olan...

asıl acının paylaşımından büyür
arkadaşlık dostluğa dönüşür,
sevda aşk'a bürünür...
hüzün olmadan mutluluğu kim bilebilirdi?

acı paylaşılarak yok olmasa da
bir nebze olsun sönebilir
 talan olmuş yangın yürek...
acıyı yaşayanın ruhu
varırken sevginin dingin nehrine,
acıyı öğrenen yanar sevgi ateşinde...

gün olur devran döner
sabır ile sebat edenlerin yüreğine
Allah nuruyla iner...

Nihal Küçükdönmez
26.04.2012 Perşembe
00.30

Gâvurun Kızı



yürekte saklım sen bilmezsin
ne çok severim seni 

kifayetsiz tümcelerim…

bilirim gel desem de gelmezsin
gözlerimi görmez, sözleri dinlemezsin
sure-ti-nde aşktan aşka geçtim…

ruhuna yandığım, yanışlarında bittim
sen bir gâvurun kızına aşıkken
(g)özündeki Allah Aşkına yittim...


Nihâl Küçükdönmez
25.04.2012 Çarşamba

Şiar

iki şair bir yastıkta kocar mı
biat edip âşk'a varır mı
şiar olur mu nur topu gibi
bir kız bir erkek yoksa
şirret olup biri kaçar mı???

NihalKüçükdönmez
10.04.2012

Suskunluğumun sessiz çığlığında...

Suskunluğumun sessiz çığlığında
varlığın yokluğuyla
sana aktım dingin bir nehirden
çağlayana düşer gibi...
bir an olsun yüzüne bakıp gülemediğim
sesin nasıldır bilemediğim
şöyle oturup keyifle
demli bir çayla sohbet edemediğim
hüznünü yüreğime katık ettiğim
çıkmaz sokaklarda gölgen gibiyim...

Yar'im;

senden içeri sen de bildiğim
yüreğinden öte ruhunda yandığım
cehennem yüklemli tümcelerin ardındaki
yarana yar olan, Yar'a'dan Âşkına
(üçyüzaltmışbeşgün) seni sevmelerim...

Nihal Küçükdönmez
10.04.2012
00.15

Yaş-lı Çocuk

Burcu ALP ÖZTÜRK'e

Yaşlı bir çocuğum ben

büyüyemedim

hayata karşı

zaman neyi değiştirir ki kardeş

yüreğimin gizinde bulursun

ancak beni

elbet istersen…



Herkese açılmaz dehliz denizlerim

öyle bir coğrafya ki

sabır ister keşfi.

bazen çıkmaz bir labirentte

bulursun kendini

dolanır dolanır aynı noktaya gelirsin

oysa geçtiğin yollarda


bembeyaz kırçiçekleri serilir ayaklarına

görebilirsen tabi…

bakmakla görmek arasındaki fark bu

bakmakta değil

keramet

görebilmekte dehlizi.



Paramparça yüreğimdeki

küçücük

umut ışığı

sımsıcak sarmalar hayatı sevice

dost ki boşa sarf edilecek

sözcük değil

paylaşılmadan yaşamlar

çabalamadan, ırak çorak çöller

aşılmaz


sınırsız okyanusa varılmaz

istersen,

görürsen, yaşarsan

tarihi kalıntılarımdaki çorak coğrafyalarımın

ardındaki sınırsız maviliğe ulaşırsın…

Sonrası bize kalmış!



Asıl

“biz” olabilmekte hayat


paylaşabilmekte solukları güvence

bir

kadeh beyaz şarabın sunduğu keyifte

hüzünlü bir anı’nın bulduğu omuzda


varabilmektir keşf-i diyara…



Kurulan her tümce

yapıtaşlarımızın temelidir.

düşünülerek

oluşturulmalı simetri

milimetrik ölçümlerle kurulu piramitlerin

kimyasını bilemem ama

edebi eserlere ilham kaynağı olmuş

bir

muammadır hala


gizemli bir coğrafya

keşfedildikçe yeni

keşiflere gebe…



yaşlı bir çocuğum ben

büyüyemedim hayata karşı

oysa iç denizlerim öyle kocaman ki

inebilirsen derinlerine


yağmurların ardındaki toprak kokusu

yayılır bedenine

küçücük bir papatya tohumu filizlenir

soluğunla

yetiştirirsin

ve zamanla hayata karşı da büyümüş (?)

yaşı olmayan

yüreğime ekersin…



Sonrası sana kalmış!



Nihal Küçükdönmez

30.09.2005 / Cuma