9 Nisan 2012 Pazartesi

İM


K’im’sesiz tümceler gibiyim
harflere b’ölünür hücrelerim
imgenin çekim mastarında
gelmeyeceğini bilerek
beklemek, özlemek
olmayacak bir dua’ya
(küfür eder gibi)
amin demek…

Sancılarla kıvranırken yüreğim,
Zihnin migren çıkmazında
durmaksızın düşünür beyin;
d'ama-r-ları bir volkan gibi patlayıp
cehennem lavında mı kanayacak
yoksa önce kalp mi duracak
bir güz z'amanı yelkovansız?

Tanrının ol dediğine değil de
Yürek neden hep olmazlarda yanar?
bir noktada saklıdır sırra varış
ruhun yanarken s'onsuzlukta.

OL deli divane, pervane gibi ateşe düşte
ÖL Kalpten secde ederek 'yar'adan da...

Nihal -Özlem- Küçükdönmez
09.04.2012
03.00

"YAR"ADAN AŞK

-Hiç tanışmadığım adama...-

Cennet bahçesinden elma çalamam sana
Irmaklarında ruhunu arındıramam,
zira seni tanımadım daha
sadece bir resim saklıdır,
zihnin us'sal kıvrımlarında.

Yüreğinin cehenneminde yer aç bana
bırak yanayım orada
yandıkça pişeyim harında!
Sana Âşık mı sanırsın benliği? Aldanma.
(G)özünde bulduğum yanış Allah'a...

Nihal -Özlem- Küçükdönmez
09.04.2012
00.05

3 Nisan 2012 Salı

(Ç)ağrı

Songül Erol’a

Ahit’e mühürleyip yüreği
Şems-i özletme Mevlana’ya
Kuytuluklara gizlenip,
Karanlığa gark olma.

Gel ey
Hüznü sonbahar
Neşesi pür-i girizgâh
Yol ol da sevgiyle ak
Erenlerin manasına.

Haktan ne düşerse azığa
 Hüzünleri – mutlulukları
 Birlikte payl-aş hayatla.

Gel ey
Âşk-ı sema
Dostluğu dergâh
Küsme içindeki çocuğa.

Ruhun sesleniyor sana
Kalbin ritmini dinle
Şarkılar söyleyerek
senin ezgini çalmakta
Cennet bahçesinden çağlayarak.

Gel ey
Kutsal Ay’ın sultanı
Sevgisi sahur,
Samimiyeti iftar,
Susuşu oruç
Yüreği yaralı.

Mest eyle başını,
yıkansın benliğin
Abdest-i nurla.
Kıbleye çevir (g)özünü
Kıyam-et günü
Secde et ruhun rüzgârında.

Rabbi tesbih ederken
Evrenin her bir zerresi
Dudakların titresin
Allah nidalarıyla…

Nihâl Küçükdönmez
 2 / 3.04.2012
 04.30

2 Nisan 2012 Pazartesi

İMAN



İman "Âşk"tan doğar;
Âşk "Umut"la yaşar...


Nihal Küçükdönmez
01.04.2012

(Ç)ÖL

(g)özüm dünyayı görmez oldu
kabulüm Haktan her gelene
Âşk'a düştüğünden beri gönül
(ç)öl de ölen deli divane...

Nihal'K'
01.04.2012 Pazar
-an-'da' düşeyazı

TEŞEKKÜRLER HAYAT

teşekkürler hayat
ihtiyacım olan her şeyi bana sunduğun için...
kötülükleri göstererek iyiliği öğrettin
acıyı yaşatarak sevinci buldurdun
aşk diye yanarken özüne vardırdın
dost sandıklarımın boşluğunda
düş kırıklıklarımı sararken
ruhumu sevgiyle yoğurdun...

beni ben yapan,
hüzünle bana hayatı öğreten
gidenlerden ve kalanlardan
hayatımda olan herkese teşekkürler...

Nihal Küçükdönmez
30.03.2012 - Cuma

(i)zan


kafiyeli (mu)amma
hayat denen umman
çoktur; (h)azan, kızan, sızan
önemli olan belki de
"zan" altında kalmadan
Sevgiye varmaktır izan...

Nihal Küçükdönmez
Mart 2012

İN-Tİ-HAR

har kokulu azra iniltisinde
çalar kapımı yadigâr
buz tutmuş oda da
neşter beyaza keser yüzünü

yıkanır mide akıl gelgitlerde
uykuya dalıştır (s)onsuzluğun,
bu cehennem çıkmazı
caddelerdeki karanlık arafında...

Nihal'K'
24.03.2012
20:55

Yaş-lı Çocuk

Burcu ALP ÖZTÜRK'e

Yaşlı bir çocuğum ben

büyüyemedim

hayata karşı

zaman neyi değiştirir ki kardeş

yüreğimin gizinde bulursun

ancak beni

elbet istersen…



Herkese açılmaz dehliz denizlerim

öyle bir coğrafya ki

sabır ister keşfi.

bazen çıkmaz bir labirentte

bulursun kendini

dolanır dolanır aynı noktaya gelirsin

oysa geçtiğin yollarda


bembeyaz kırçiçekleri serilir ayaklarına

görebilirsen tabi…

bakmakla görmek arasındaki fark bu

bakmakta değil

keramet

görebilmekte dehlizi.



Paramparça yüreğimdeki

küçücük

umut ışığı

sımsıcak sarmalar hayatı sevice

dost ki boşa sarf edilecek

sözcük değil

paylaşılmadan yaşamlar

çabalamadan, ırak çorak çöller

aşılmaz


sınırsız okyanusa varılmaz

istersen,

görürsen, yaşarsan

tarihi kalıntılarımdaki çorak coğrafyalarımın

ardındaki sınırsız maviliğe ulaşırsın…

Sonrası bize kalmış!



Asıl

“biz” olabilmekte hayat


paylaşabilmekte solukları güvence

bir

kadeh beyaz şarabın sunduğu keyifte

hüzünlü bir anı’nın bulduğu omuzda


varabilmektir keşf-i diyara…



Kurulan her tümce

yapıtaşlarımızın temelidir.

düşünülerek

oluşturulmalı simetri

milimetrik ölçümlerle kurulu piramitlerin

kimyasını bilemem ama

edebi eserlere ilham kaynağı olmuş

bir

muammadır hala


gizemli bir coğrafya

keşfedildikçe yeni

keşiflere gebe…



yaşlı bir çocuğum ben

büyüyemedim hayata karşı

oysa iç denizlerim öyle kocaman ki

inebilirsen derinlerine


yağmurların ardındaki toprak kokusu

yayılır bedenine

küçücük bir papatya tohumu filizlenir

soluğunla

yetiştirirsin

ve zamanla hayata karşı da büyümüş (?)

yaşı olmayan

yüreğime ekersin…



Sonrası sana kalmış!



Nihal Küçükdönmez

30.09.2005 / Cuma