1 Eylül 2012 Cumartesi
Hamd
ben de sustum artık, iç'im' ç/ağlasa da
sûkût eyledi kalbim, Rabbimden sabır diledim
Nefesim kesiliyor seni düşündükçe
-ki her an zihnimdesin, sigaranın dumanını
çekiyorum ciğerlerime, sonsuzluğu çeker gibi
sonsuzlukta seni ruhuma katmak için...
Odalara kapattım kendimi, kimsesiz, sessiz
odalar, iç cephelerimde durmaksızın çarpışır
imgeler bir anlam arar yokluğuna, hiç'liğe
yazgımdır bu benim kaderin cilvesi,
-ki kader dediğim de kendi seçimimdir
çaresizlikte imanımın sınanması gibi
yokluğunla artan inancımsın şimdi...
iki satır oldu öldürdü sözlerin
celladım oldun vardım Yaradana, teşekkür ederim
(g)özünden bilip sûre'ti'ni, ruhunu okumak istedim
yokluktaki varlığını tanımadan vurgun yedim
-ki er-i-dim yanarak varlığındaki yoklukta
Hakk'ın kudretiyle Âşk ile semah ederek Kâinat da
İnancımdan imana vardıran Allah'a hamd ederim...
Nihâl- Özlem- Küçükdönmez
01.09.2012 - Cumartesi
23.30
Yaş-lı Çocuk
Burcu ALP ÖZTÜRK'e
Yaşlı bir çocuğum ben
büyüyemedim
hayata karşı
zaman neyi değiştirir ki kardeş
yüreğimin gizinde bulursun
ancak beni
elbet istersen…
Herkese açılmaz dehliz denizlerim
öyle bir coğrafya ki
sabır ister keşfi.
bazen çıkmaz bir labirentte
bulursun kendini
dolanır dolanır aynı noktaya gelirsin
oysa geçtiğin yollarda
bembeyaz kırçiçekleri serilir ayaklarına
görebilirsen tabi…
bakmakla görmek arasındaki fark bu
bakmakta değil
keramet
görebilmekte dehlizi.
Paramparça yüreğimdeki
küçücük
umut ışığı
sımsıcak sarmalar hayatı sevice
dost ki boşa sarf edilecek
sözcük değil
paylaşılmadan yaşamlar
çabalamadan, ırak çorak çöller
aşılmaz
sınırsız okyanusa varılmaz
istersen,
görürsen, yaşarsan
tarihi kalıntılarımdaki çorak coğrafyalarımın
ardındaki sınırsız maviliğe ulaşırsın…
Sonrası bize kalmış!
Asıl
“biz” olabilmekte hayat
paylaşabilmekte solukları güvence
bir
kadeh beyaz şarabın sunduğu keyifte
hüzünlü bir anı’nın bulduğu omuzda
varabilmektir keşf-i diyara…
Kurulan her tümce
yapıtaşlarımızın temelidir.
düşünülerek
oluşturulmalı simetri
milimetrik ölçümlerle kurulu piramitlerin
kimyasını bilemem ama
edebi eserlere ilham kaynağı olmuş
bir
muammadır hala
gizemli bir coğrafya
keşfedildikçe yeni
keşiflere gebe…
yaşlı bir çocuğum ben
büyüyemedim hayata karşı
oysa iç denizlerim öyle kocaman ki
inebilirsen derinlerine
yağmurların ardındaki toprak kokusu
yayılır bedenine
küçücük bir papatya tohumu filizlenir
soluğunla
yetiştirirsin
ve zamanla hayata karşı da büyümüş (?)
yaşı olmayan
yüreğime ekersin…
Sonrası sana kalmış!
Nihal Küçükdönmez
30.09.2005 / Cuma
0 yorum:
Yorum Gönder