18 Mayıs 2012 Cuma

bize bizden başka kim var ki?

Songül Erol’a

susma dostum;
uzun uzun hikayeler anlat bana
gelecek güzel günlerden bahset mesela
aynı şehirde nasıl evcilik oynayacağımızı
sen doktor olursun ben asi bir kaçak
kimse-s-iz çocuklarımızla ağaçların altında koşturup
zeytin toplayacağımız günleri anlat biraz

okuduğun kitapları paylaş yine
yaşamın başlangıcını bulalım seninle
dünyanın sonunu değiştirelim yüreklerimizle
birkaç yabancı kelime söyle bana
bozuk telaffuzumla anlamlar kurayım dostluğa
izlediğin filmlerin çizgisine sür beni
oturup birlikte ağlayalım anime kahramanlara
unuttuğum çok şey var, bilirsin hafızam kayıp bir liman
yine de hayatta bir Âşktan geçemedim, bir de Dostluktan
öğrenemedim bir türlü şu dünyanın kuralı, kaidesini
usulca otur yanımda, derin derin işle ruhuma
kalp çarpar, yürek kanar, yüreğin sol avucumda atar
hatırlamadığım inançları bulalım hak yolunda

Özlemim yangın yeri, çaresizliğim yıldırmasın seni
her şeyin çözümü olmazmış, yaşadıklarımdan öğrendim
inan ben tüm yaşadıklarımı içtenliğimle kabul ettim
hem bütün yollar da kapalı değil ki, bilirim
‘Allah olmayacak şeyin düşünü kurdurmazmış insana’
elbet bir gün gelecek düşlerimi gerçekleştireceğim
yeter ki biz dostluğun kıymetini bilelim

Sözlerimle ne kanatmak isterim seni,
ne de kanatmak yüreği
dilin, aklın, hüznün yoktur kemiği
an olur üzeriz birbirimizi
yeter ki incinmeyelim,
bize bizden başka kim var ki?

Benim için kalp‘ini’ yıkma
yan!
yanalım Allah Aşkına…

benim için üzülme, ağlama
yaşa!
yaşayalım Dostlukla!


Nihâl-Özlem- Küçükdönmez
15.05.2012 Salı
01.25



0 yorum:

Yorum Gönder

Yaş-lı Çocuk

Burcu ALP ÖZTÜRK'e

Yaşlı bir çocuğum ben

büyüyemedim

hayata karşı

zaman neyi değiştirir ki kardeş

yüreğimin gizinde bulursun

ancak beni

elbet istersen…



Herkese açılmaz dehliz denizlerim

öyle bir coğrafya ki

sabır ister keşfi.

bazen çıkmaz bir labirentte

bulursun kendini

dolanır dolanır aynı noktaya gelirsin

oysa geçtiğin yollarda


bembeyaz kırçiçekleri serilir ayaklarına

görebilirsen tabi…

bakmakla görmek arasındaki fark bu

bakmakta değil

keramet

görebilmekte dehlizi.



Paramparça yüreğimdeki

küçücük

umut ışığı

sımsıcak sarmalar hayatı sevice

dost ki boşa sarf edilecek

sözcük değil

paylaşılmadan yaşamlar

çabalamadan, ırak çorak çöller

aşılmaz


sınırsız okyanusa varılmaz

istersen,

görürsen, yaşarsan

tarihi kalıntılarımdaki çorak coğrafyalarımın

ardındaki sınırsız maviliğe ulaşırsın…

Sonrası bize kalmış!



Asıl

“biz” olabilmekte hayat


paylaşabilmekte solukları güvence

bir

kadeh beyaz şarabın sunduğu keyifte

hüzünlü bir anı’nın bulduğu omuzda


varabilmektir keşf-i diyara…



Kurulan her tümce

yapıtaşlarımızın temelidir.

düşünülerek

oluşturulmalı simetri

milimetrik ölçümlerle kurulu piramitlerin

kimyasını bilemem ama

edebi eserlere ilham kaynağı olmuş

bir

muammadır hala


gizemli bir coğrafya

keşfedildikçe yeni

keşiflere gebe…



yaşlı bir çocuğum ben

büyüyemedim hayata karşı

oysa iç denizlerim öyle kocaman ki

inebilirsen derinlerine


yağmurların ardındaki toprak kokusu

yayılır bedenine

küçücük bir papatya tohumu filizlenir

soluğunla

yetiştirirsin

ve zamanla hayata karşı da büyümüş (?)

yaşı olmayan

yüreğime ekersin…



Sonrası sana kalmış!



Nihal Küçükdönmez

30.09.2005 / Cuma