22 Aralık 2010 Çarşamba
lal
19 Aralık 2010 Pazar
“Yar”yüzü
Aşk
29 Kasım 2010 Pazartesi
Bir‘an’
Sokak Çocuğu
Cennet
cennette cehennem de insanın içindedir
insan sırat köprüsünden
Tanrı'nın öğretileriyle geçer
ya da düşer
geçerse cennete girer
düşerse
cehennemde durmadan pişer
Nihal Küçükdönmez
Haziran 2010
eksi-k
ölüme mi, özgürlüğe mi gider,
eski ne varsa yitik bir liman gibi
sözcüklerini bırakıp buzul ç/ağında(?)
eskileri sat eskiciye de
Sus-A'şık!
Ş'arap kadehi
K'edi sarmaşığı
Son-uç-
A'yak ucu
Ş'işe Dibi
K'açış Açısı
Son-su-suzluk
A'kıl oyunu
Ş'ev'k yatağı
K'alp dağı
Nihal Küçükdönmez
05.10.2010 - SALI
LİLİTH
DEPRESİF
Yüreğim yağıyor, gözlerim doluyor tıkanıp kalıyorum.
Bir damla yaş donup kalıyor gözlerimde. Aksa bitecek sanki her şey.
Donmuş bir nehir gibiyim.
Ruhumu kerpetenle sıkıştırmışlarda, yüreğimi deşiyorlar sanki...
Hayata dair tüm anlamlarımı,amaçlarımı yitirdim.
Ne inancım kaldı, ne umudum şimdi...
İdeal bildiğim ne varsa yitip gitti elimden...
Yorgunum!
insanlardan,
çabalamaktan,
ölüp ölüp dirilmekten yoruldum...
sessiz bir nehrin kıyısında bıraksalar da, yüzyıllarca uyusam şimdi...
Nihal KÜÇÜKDÖNMEZ
15.03.2010 Pazartesi
YÜREĞİM YANGINLARDA
Hak için Can almak
hangi kitapta yazar
Cani'ler "Can"ı ne bilsin
Yıkıp, yakmayı iş sanar.
Düşünmeyi bilmeyen katletmeyi marifet sanan
Be hey yüreksiz korkak,
On yedi yıldır Yüreğim yangınlarda
35 Canım var bu Can'da...
Pir Sultan Abdal'dır Pirimiz,
Hacı Bektaş Veli'dir Mirimiz,
Hayyam'ın kutsal şarabıyla yıkanır,
Mevlana'nın "BİR"liğinde semah ederiz.
İnsandır Şeytan'ın hası
Allah'ı anar, yakar Sivas'ı
Ey Allah'tan korkmaz şerefsiz -h-acı
Tanrım hesabını sorunca, nasıl diner
-vicdanındaki sancı?-
Can'ım "BİR"dir amma
Birken bin olur kaçma
erkekliğinin mi şanından, arkadan vurmak
Bak yüreğim Hakk ile karşında!
Şimdi çık da Allah'ının karşısına
Katil ruhunun ver hesabını
Allah diyen Allahsız kafir
Mekke'yi tavaf edip, namaz'la olunmaz müslüman...
Şeytan Ayetleri'nin şeytan-ı sureti,
Tanrım her nefesinizi yaksın diri diri
Ölümü fetva veren "karamolla-
O-ğ-u-L" deyu deyu sarsılsın yüreğinin temel'i...
Söz çoktur anlayana,
Sır sükuttur, yüreği yanana
tutuşur türküler Sivas harında
Yana yana dönerim Semah-ı AŞK'la...!
NİHAL KÜÇÜKDÖNMEZ
02/07/2010 Cuma 11:00
DEVİNGEN ACI
tek katlı bir evin bahçesinde görüp,
iştahla yediğim arnavut biberleriyle
çok sevdim acıyı...
on sekiz yaşına vardım
düşler büyüttüm umutlarımda
ölümün karanlık yüzünde yuğdum
karanlıktaki aydınlığı gördüm...
yirmi beşinde hayatın anlamsızlığında
kendimi buldum.
otuzuma yol alırken
yokluktaki varlığımdan
varlıktaki yokluğa döndüm...”
Nihal KÜÇÜKDÖNMEZ
29/07/2010 Perşembe
Ege'den Çığlık
VAKT'in Ölümü
günah-ı-kar
De'h'li-z
HAZİRAN SAĞANAĞI
28 Kasım 2010 Pazar
YOKLUK
Ağustos
Sırılsıklam üşüyorum yokluğunda.
Varoluşun çıkmazında
benliğimi ses-sizliğ-inle damıtıyorum...
Ne tuhaf zamanın yalan kesitinde
şimdi senden daha yaşlıyım.
Oysa bilemezler,
yol kenarına düşürülmüş
kimsesiz bir ceninim aslında...
Nihal Küçükdönmez
01 Ağustos 2009 Cumartesi
18:27
ZAMAN KISKACI
YİTİK LİMAN
YİRMİ SEKİZ ŞUBAT PASTASI
YILDIZ
YAŞA-R-M
02.20
YAŞAMIN KANATAN YÜZÜ
Ansızın bir ürperti sarıyor bedenimi,
Zaman durgun
Puslu havada kör bir
Sürgün verdi toprağından minik papatya
Ölü bir dinginlikte şimdi bedenim
Karanlık sahnenin ortasında
Ve ekiyorum benliğimi çorak tarlaya
Nihal KÜÇÜKDÖNMEZ
YAŞAMAK
YAMA
Yaş-lı Çocuk
Burcu ALP ÖZTÜRK'e
Yaşlı bir çocuğum ben
büyüyemedim
hayata karşı
zaman neyi değiştirir ki kardeş
yüreğimin gizinde bulursun
ancak beni
elbet istersen…
Herkese açılmaz dehliz denizlerim
öyle bir coğrafya ki
sabır ister keşfi.
bazen çıkmaz bir labirentte
bulursun kendini
dolanır dolanır aynı noktaya gelirsin
oysa geçtiğin yollarda
bembeyaz kırçiçekleri serilir ayaklarına
görebilirsen tabi…
bakmakla görmek arasındaki fark bu
bakmakta değil
keramet
görebilmekte dehlizi.
Paramparça yüreğimdeki
küçücük
umut ışığı
sımsıcak sarmalar hayatı sevice
dost ki boşa sarf edilecek
sözcük değil
paylaşılmadan yaşamlar
çabalamadan, ırak çorak çöller
aşılmaz
sınırsız okyanusa varılmaz
istersen,
görürsen, yaşarsan
tarihi kalıntılarımdaki çorak coğrafyalarımın
ardındaki sınırsız maviliğe ulaşırsın…
Sonrası bize kalmış!
Asıl
“biz” olabilmekte hayat
paylaşabilmekte solukları güvence
bir
kadeh beyaz şarabın sunduğu keyifte
hüzünlü bir anı’nın bulduğu omuzda
varabilmektir keşf-i diyara…
Kurulan her tümce
yapıtaşlarımızın temelidir.
düşünülerek
oluşturulmalı simetri
milimetrik ölçümlerle kurulu piramitlerin
kimyasını bilemem ama
edebi eserlere ilham kaynağı olmuş
bir
muammadır hala
gizemli bir coğrafya
keşfedildikçe yeni
keşiflere gebe…
yaşlı bir çocuğum ben
büyüyemedim hayata karşı
oysa iç denizlerim öyle kocaman ki
inebilirsen derinlerine
yağmurların ardındaki toprak kokusu
yayılır bedenine
küçücük bir papatya tohumu filizlenir
soluğunla
yetiştirirsin
ve zamanla hayata karşı da büyümüş (?)
yaşı olmayan
yüreğime ekersin…
Sonrası sana kalmış!
Nihal Küçükdönmez
30.09.2005 / Cuma