18 Ağustos 2012 Cumartesi

KADR'im'

"Allah'a giden tek yol Aşk'tır..."
Peyami Safa


(g)özyaşlarım akıyor bak şimdi
sebebini bilemediğim bir ateş yanıyor
ruhum kanıyor, kalbim acıyor
Allahım küle çevir beni, üşüyorum.

Yarim sussun artık kelimeler dayanamıyorum
sen susup, ben yazdıkça kanıyorum
sen yazsan ayrı bir dert, kahroluyorum
Haktan bu yazı ne yapsam silemiyorum.

Sus ruhum, sus gönlüm, sus ey kainat
deli divane eyledim sönmedi iç'im'in seli
canım çok yanıyor anlatamıyor, anlamıyor,
Rabbim kör oldu uyandır benliği, katlanamıyorum.

İnan, inan Aşkım hiç bilemedim sebebini
çok acıdı canım her kelam da soramadım niyetini
vardır dedim Hakkın bir bildiği, Allah şahidimdir ki
bir tek (g)özünden ruhunu okumak istedim.

Kendini çok gördün bana, be hey Allah'ın kulu
sen çok görsen de şu canı, yok saysan da
Yaradandan ötürü yar olmuşum hayata
Yaralarıma yara olsan da, can olsun canım canına.

Yanarken buz keser mi insan, bu nasıl bir iştir bulamadım
tanımadan sevi nedir dersin işitirim, Allah'ı gördün de mi sevdin
beklentim yok bir tek tanımak istedim, ruhundan (g)özlerini
şu mübarek gecede tek dileğim, Allah'ım sevdiğine kavuştursun seni...

Nihal - Özlem- Küçükdönmez
14.08.2012 Salı
22.30

0 yorum:

Yorum Gönder

Yaş-lı Çocuk

Burcu ALP ÖZTÜRK'e

Yaşlı bir çocuğum ben

büyüyemedim

hayata karşı

zaman neyi değiştirir ki kardeş

yüreğimin gizinde bulursun

ancak beni

elbet istersen…



Herkese açılmaz dehliz denizlerim

öyle bir coğrafya ki

sabır ister keşfi.

bazen çıkmaz bir labirentte

bulursun kendini

dolanır dolanır aynı noktaya gelirsin

oysa geçtiğin yollarda


bembeyaz kırçiçekleri serilir ayaklarına

görebilirsen tabi…

bakmakla görmek arasındaki fark bu

bakmakta değil

keramet

görebilmekte dehlizi.



Paramparça yüreğimdeki

küçücük

umut ışığı

sımsıcak sarmalar hayatı sevice

dost ki boşa sarf edilecek

sözcük değil

paylaşılmadan yaşamlar

çabalamadan, ırak çorak çöller

aşılmaz


sınırsız okyanusa varılmaz

istersen,

görürsen, yaşarsan

tarihi kalıntılarımdaki çorak coğrafyalarımın

ardındaki sınırsız maviliğe ulaşırsın…

Sonrası bize kalmış!



Asıl

“biz” olabilmekte hayat


paylaşabilmekte solukları güvence

bir

kadeh beyaz şarabın sunduğu keyifte

hüzünlü bir anı’nın bulduğu omuzda


varabilmektir keşf-i diyara…



Kurulan her tümce

yapıtaşlarımızın temelidir.

düşünülerek

oluşturulmalı simetri

milimetrik ölçümlerle kurulu piramitlerin

kimyasını bilemem ama

edebi eserlere ilham kaynağı olmuş

bir

muammadır hala


gizemli bir coğrafya

keşfedildikçe yeni

keşiflere gebe…



yaşlı bir çocuğum ben

büyüyemedim hayata karşı

oysa iç denizlerim öyle kocaman ki

inebilirsen derinlerine


yağmurların ardındaki toprak kokusu

yayılır bedenine

küçücük bir papatya tohumu filizlenir

soluğunla

yetiştirirsin

ve zamanla hayata karşı da büyümüş (?)

yaşı olmayan

yüreğime ekersin…



Sonrası sana kalmış!



Nihal Küçükdönmez

30.09.2005 / Cuma