26 Ağustos 2012 Pazar

Hûdâ

Tedbîrini terkeyle takdir Hûdâ'nındır...
Şeyh Galib


Allah Âşkına sus ol iç'im'
Daral-t-ma kalbî
Nefes-î taakâtim kesildi

Kamer doğar iken göğe
Şems yükselir (b)aşka
Diyâr-ı gök-kubbe de

Aldanma gönlüm sönüşüne
Yarın elbet yükselecektir
Umut şafak sökümünde

Dermansız hû çekse de
Kor olmuş ciğer-i pâre
Yar'ad'ana sarıl sen yine

(G)ör hüzn-ü şahaneyi
İç'in'de çalan sonat'ın nidası ile
Keyf-i alâ da şimdi meşk eyle

Der ki din ile inanç hâlî
Yoktur bu yolun gerisi
Îmdi yan ruhum Hak cehennemî

Geçmeyen Cehennemden ne bilsin Cenneti,
Asıl pişeceksin Araf'ın Sıratın da
Adımına dikkat et düş'c'eksin

Kul ol da eri mum gibi
Hakka doğru yürüsün rûh
Allah hûda'sında sus ol da öl gayri...

Nihâl -Özlem-
26.08.2012 - Pazar
20.30

0 yorum:

Yorum Gönder

Yaş-lı Çocuk

Burcu ALP ÖZTÜRK'e

Yaşlı bir çocuğum ben

büyüyemedim

hayata karşı

zaman neyi değiştirir ki kardeş

yüreğimin gizinde bulursun

ancak beni

elbet istersen…



Herkese açılmaz dehliz denizlerim

öyle bir coğrafya ki

sabır ister keşfi.

bazen çıkmaz bir labirentte

bulursun kendini

dolanır dolanır aynı noktaya gelirsin

oysa geçtiğin yollarda


bembeyaz kırçiçekleri serilir ayaklarına

görebilirsen tabi…

bakmakla görmek arasındaki fark bu

bakmakta değil

keramet

görebilmekte dehlizi.



Paramparça yüreğimdeki

küçücük

umut ışığı

sımsıcak sarmalar hayatı sevice

dost ki boşa sarf edilecek

sözcük değil

paylaşılmadan yaşamlar

çabalamadan, ırak çorak çöller

aşılmaz


sınırsız okyanusa varılmaz

istersen,

görürsen, yaşarsan

tarihi kalıntılarımdaki çorak coğrafyalarımın

ardındaki sınırsız maviliğe ulaşırsın…

Sonrası bize kalmış!



Asıl

“biz” olabilmekte hayat


paylaşabilmekte solukları güvence

bir

kadeh beyaz şarabın sunduğu keyifte

hüzünlü bir anı’nın bulduğu omuzda


varabilmektir keşf-i diyara…



Kurulan her tümce

yapıtaşlarımızın temelidir.

düşünülerek

oluşturulmalı simetri

milimetrik ölçümlerle kurulu piramitlerin

kimyasını bilemem ama

edebi eserlere ilham kaynağı olmuş

bir

muammadır hala


gizemli bir coğrafya

keşfedildikçe yeni

keşiflere gebe…



yaşlı bir çocuğum ben

büyüyemedim hayata karşı

oysa iç denizlerim öyle kocaman ki

inebilirsen derinlerine


yağmurların ardındaki toprak kokusu

yayılır bedenine

küçücük bir papatya tohumu filizlenir

soluğunla

yetiştirirsin

ve zamanla hayata karşı da büyümüş (?)

yaşı olmayan

yüreğime ekersin…



Sonrası sana kalmış!



Nihal Küçükdönmez

30.09.2005 / Cuma