8 Mayıs 2012 Salı

ACI




özgür bırak kelimelerini / gereksiz tümceler bitsin
özünü bilenlerle birlikte / kazınsın kainata suretin...

kaderime lanet ederken sokakta kalanlar düşer aklıma
kafam güzelken affet diye yalvarırım Allah'a
suretin ardındaki hüzün sağanağıyla
gülüşlerim asılı kalır yürek atımında...

hüzün bulaşıcıdır en az mutluluk kadar
acının tortusu aşk ile dostluğun harmanında
içten paylaşımlarla arınır,
yeter ki yürekten istesin acıya gark olan...

asıl acının paylaşımından büyür
arkadaşlık dostluğa dönüşür,
sevda aşk'a bürünür...
hüzün olmadan mutluluğu kim bilebilirdi?

acı paylaşılarak yok olmasa da
bir nebze olsun sönebilir
 talan olmuş yangın yürek...
acıyı yaşayanın ruhu
varırken sevginin dingin nehrine,
acıyı öğrenen yanar sevgi ateşinde...

gün olur devran döner
sabır ile sebat edenlerin yüreğine
Allah nuruyla iner...

Nihal Küçükdönmez
26.04.2012 Perşembe
00.30

0 yorum:

Yorum Gönder

Yaş-lı Çocuk

Burcu ALP ÖZTÜRK'e

Yaşlı bir çocuğum ben

büyüyemedim

hayata karşı

zaman neyi değiştirir ki kardeş

yüreğimin gizinde bulursun

ancak beni

elbet istersen…



Herkese açılmaz dehliz denizlerim

öyle bir coğrafya ki

sabır ister keşfi.

bazen çıkmaz bir labirentte

bulursun kendini

dolanır dolanır aynı noktaya gelirsin

oysa geçtiğin yollarda


bembeyaz kırçiçekleri serilir ayaklarına

görebilirsen tabi…

bakmakla görmek arasındaki fark bu

bakmakta değil

keramet

görebilmekte dehlizi.



Paramparça yüreğimdeki

küçücük

umut ışığı

sımsıcak sarmalar hayatı sevice

dost ki boşa sarf edilecek

sözcük değil

paylaşılmadan yaşamlar

çabalamadan, ırak çorak çöller

aşılmaz


sınırsız okyanusa varılmaz

istersen,

görürsen, yaşarsan

tarihi kalıntılarımdaki çorak coğrafyalarımın

ardındaki sınırsız maviliğe ulaşırsın…

Sonrası bize kalmış!



Asıl

“biz” olabilmekte hayat


paylaşabilmekte solukları güvence

bir

kadeh beyaz şarabın sunduğu keyifte

hüzünlü bir anı’nın bulduğu omuzda


varabilmektir keşf-i diyara…



Kurulan her tümce

yapıtaşlarımızın temelidir.

düşünülerek

oluşturulmalı simetri

milimetrik ölçümlerle kurulu piramitlerin

kimyasını bilemem ama

edebi eserlere ilham kaynağı olmuş

bir

muammadır hala


gizemli bir coğrafya

keşfedildikçe yeni

keşiflere gebe…



yaşlı bir çocuğum ben

büyüyemedim hayata karşı

oysa iç denizlerim öyle kocaman ki

inebilirsen derinlerine


yağmurların ardındaki toprak kokusu

yayılır bedenine

küçücük bir papatya tohumu filizlenir

soluğunla

yetiştirirsin

ve zamanla hayata karşı da büyümüş (?)

yaşı olmayan

yüreğime ekersin…



Sonrası sana kalmış!



Nihal Küçükdönmez

30.09.2005 / Cuma