10 Mart 2012 Cumartesi

Kardeş Ezgisi

özlem, suskun bir kurşun gibi
ruhuma saplanıp kalan...
attığım her çığlıkta
kalbim (k)anıyor,
yokluğun çıkmazında
(g)özüm seni arıyor...

dönmeyeceksin biliyorum,
beni eskisi gibi sevmeyeceksin.
sarılmayacak, öpmeyecek,
saçlarımı okşamayacak, -mesela
kalk hatun bir çay yap demeyeceksin-
sensiz içiyorum bak çayımı
öğrendim sensiz düşmeyi, kalkmayı
ama asla öğrenemedim,
sensiz yaşamayı...

ahdım olsun bulacağım seni
ve sıcacık bir buse kondurup alnına
usulca uzanacağım yanına;
-sabahları uyandırmak için
birbirimizin yataklarını işgal ettiğimiz
çocukluk günlerimdeki gibi-
kapayacağım gözlerimi,
birlikte uyanacağız sonsuzluğa...

işte o gün iki kardeşin
şarkısını söyleyecekler,
'ay -ışığı altında ki- han'da
gökyüzünün lir çalan melekleri...

Nihâl -Özlem- Küçükdönmez
10.03.2012 Cumartesi
19:56

0 yorum:

Yorum Gönder

Yaş-lı Çocuk

Burcu ALP ÖZTÜRK'e

Yaşlı bir çocuğum ben

büyüyemedim

hayata karşı

zaman neyi değiştirir ki kardeş

yüreğimin gizinde bulursun

ancak beni

elbet istersen…



Herkese açılmaz dehliz denizlerim

öyle bir coğrafya ki

sabır ister keşfi.

bazen çıkmaz bir labirentte

bulursun kendini

dolanır dolanır aynı noktaya gelirsin

oysa geçtiğin yollarda


bembeyaz kırçiçekleri serilir ayaklarına

görebilirsen tabi…

bakmakla görmek arasındaki fark bu

bakmakta değil

keramet

görebilmekte dehlizi.



Paramparça yüreğimdeki

küçücük

umut ışığı

sımsıcak sarmalar hayatı sevice

dost ki boşa sarf edilecek

sözcük değil

paylaşılmadan yaşamlar

çabalamadan, ırak çorak çöller

aşılmaz


sınırsız okyanusa varılmaz

istersen,

görürsen, yaşarsan

tarihi kalıntılarımdaki çorak coğrafyalarımın

ardındaki sınırsız maviliğe ulaşırsın…

Sonrası bize kalmış!



Asıl

“biz” olabilmekte hayat


paylaşabilmekte solukları güvence

bir

kadeh beyaz şarabın sunduğu keyifte

hüzünlü bir anı’nın bulduğu omuzda


varabilmektir keşf-i diyara…



Kurulan her tümce

yapıtaşlarımızın temelidir.

düşünülerek

oluşturulmalı simetri

milimetrik ölçümlerle kurulu piramitlerin

kimyasını bilemem ama

edebi eserlere ilham kaynağı olmuş

bir

muammadır hala


gizemli bir coğrafya

keşfedildikçe yeni

keşiflere gebe…



yaşlı bir çocuğum ben

büyüyemedim hayata karşı

oysa iç denizlerim öyle kocaman ki

inebilirsen derinlerine


yağmurların ardındaki toprak kokusu

yayılır bedenine

küçücük bir papatya tohumu filizlenir

soluğunla

yetiştirirsin

ve zamanla hayata karşı da büyümüş (?)

yaşı olmayan

yüreğime ekersin…



Sonrası sana kalmış!



Nihal Küçükdönmez

30.09.2005 / Cuma