29 Kasım 2010 Pazartesi

YÜREĞİM YANGINLARDA

Sivas Katliamı Anısına…

Hak için Can almak
hangi kitapta yazar
Cani'ler "Can"ı ne bilsin
Yıkıp, yakmayı iş sanar.
 

Düşünmeyi bilmeyen katletmeyi marifet sanan
Be hey yüreksiz korkak,
On yedi yıldır Yüreğim yangınlarda
35 Canım var bu Can'da...

Pir Sultan Abdal'dır Pirimiz,
Hacı Bektaş Veli'dir Mirimiz,
Hayyam'ın kutsal şarabıyla yıkanır,
Mevlana'nın "BİR"liğinde semah ederiz.

İnsandır Şeytan'ın hası
Allah'ı anar, yakar Sivas'ı
Ey Allah'tan korkmaz şerefsiz -h-acı
Tanrım hesabını sorunca, nasıl diner
-vicdanındaki sancı?-

Can'ım "BİR"dir amma
Birken bin olur kaçma
erkekliğinin mi şanından, arkadan vurmak
Bak yüreğim Hakk ile karşında!

Şimdi çık da Allah'ının karşısına
Katil ruhunun ver hesabını
Allah diyen Allahsız kafir
Mekke'yi tavaf edip, namaz'la olunmaz müslüman...

Şeytan Ayetleri'nin şeytan-ı sureti,
Tanrım her nefesinizi yaksın diri diri
Ölümü fetva veren "karamolla-
O-ğ-u-L" deyu deyu sarsılsın yüreğinin temel'i...

Söz çoktur anlayana,
Sır sükuttur, yüreği yanana
tutuşur türküler Sivas harında
Yana yana dönerim Semah-ı AŞK'la...!


NİHAL KÜÇÜKDÖNMEZ
02/07/2010 Cuma 11:00

0 yorum:

Yorum Gönder

Yaş-lı Çocuk

Burcu ALP ÖZTÜRK'e

Yaşlı bir çocuğum ben

büyüyemedim

hayata karşı

zaman neyi değiştirir ki kardeş

yüreğimin gizinde bulursun

ancak beni

elbet istersen…



Herkese açılmaz dehliz denizlerim

öyle bir coğrafya ki

sabır ister keşfi.

bazen çıkmaz bir labirentte

bulursun kendini

dolanır dolanır aynı noktaya gelirsin

oysa geçtiğin yollarda


bembeyaz kırçiçekleri serilir ayaklarına

görebilirsen tabi…

bakmakla görmek arasındaki fark bu

bakmakta değil

keramet

görebilmekte dehlizi.



Paramparça yüreğimdeki

küçücük

umut ışığı

sımsıcak sarmalar hayatı sevice

dost ki boşa sarf edilecek

sözcük değil

paylaşılmadan yaşamlar

çabalamadan, ırak çorak çöller

aşılmaz


sınırsız okyanusa varılmaz

istersen,

görürsen, yaşarsan

tarihi kalıntılarımdaki çorak coğrafyalarımın

ardındaki sınırsız maviliğe ulaşırsın…

Sonrası bize kalmış!



Asıl

“biz” olabilmekte hayat


paylaşabilmekte solukları güvence

bir

kadeh beyaz şarabın sunduğu keyifte

hüzünlü bir anı’nın bulduğu omuzda


varabilmektir keşf-i diyara…



Kurulan her tümce

yapıtaşlarımızın temelidir.

düşünülerek

oluşturulmalı simetri

milimetrik ölçümlerle kurulu piramitlerin

kimyasını bilemem ama

edebi eserlere ilham kaynağı olmuş

bir

muammadır hala


gizemli bir coğrafya

keşfedildikçe yeni

keşiflere gebe…



yaşlı bir çocuğum ben

büyüyemedim hayata karşı

oysa iç denizlerim öyle kocaman ki

inebilirsen derinlerine


yağmurların ardındaki toprak kokusu

yayılır bedenine

küçücük bir papatya tohumu filizlenir

soluğunla

yetiştirirsin

ve zamanla hayata karşı da büyümüş (?)

yaşı olmayan

yüreğime ekersin…



Sonrası sana kalmış!



Nihal Küçükdönmez

30.09.2005 / Cuma