6 Eylül 2009 Pazar

BUGÜN İSTANBUL ÜŞÜYOR

Pamuk şekeri kıvamında
Ve dondurma tadında,
Üşüyor bugün İstanbul…

İnsanlar işe yetişme telaşında,
yaşam bildiğin gibi,
bir koşturmacadır gidiyor,
tökezleyip çokça, soluklanarak
                               çıkmazda.

Her günkü gibi bugün de
geçtim önünden,
Göremesem de,
gülümsedin aynı tebessümle
                      duyumsadım,
‘ben iyiyim’ dercesine.

Bugün yemyeşil filiz verdi kır çiçeğim,
Buz beyaz karların altındaki topraktan.

Her gün,
daha da artan doğum sancılarıyla
seni doğurmakta anamız…
Bense,
kifayetsiz özlemlerle,
seni beklemekteyim düşlerim de…

Bugün İstanbul üşüyor,
Yüreğimse yanmakta
                                özleminle!..

Nihal KÜÇÜKDÖNMEZ
23.01.2004 / Cuma / 16.00
Alternatif Yayıncılık

0 yorum:

Yorum Gönder

Yaş-lı Çocuk

Burcu ALP ÖZTÜRK'e

Yaşlı bir çocuğum ben

büyüyemedim

hayata karşı

zaman neyi değiştirir ki kardeş

yüreğimin gizinde bulursun

ancak beni

elbet istersen…



Herkese açılmaz dehliz denizlerim

öyle bir coğrafya ki

sabır ister keşfi.

bazen çıkmaz bir labirentte

bulursun kendini

dolanır dolanır aynı noktaya gelirsin

oysa geçtiğin yollarda


bembeyaz kırçiçekleri serilir ayaklarına

görebilirsen tabi…

bakmakla görmek arasındaki fark bu

bakmakta değil

keramet

görebilmekte dehlizi.



Paramparça yüreğimdeki

küçücük

umut ışığı

sımsıcak sarmalar hayatı sevice

dost ki boşa sarf edilecek

sözcük değil

paylaşılmadan yaşamlar

çabalamadan, ırak çorak çöller

aşılmaz


sınırsız okyanusa varılmaz

istersen,

görürsen, yaşarsan

tarihi kalıntılarımdaki çorak coğrafyalarımın

ardındaki sınırsız maviliğe ulaşırsın…

Sonrası bize kalmış!



Asıl

“biz” olabilmekte hayat


paylaşabilmekte solukları güvence

bir

kadeh beyaz şarabın sunduğu keyifte

hüzünlü bir anı’nın bulduğu omuzda


varabilmektir keşf-i diyara…



Kurulan her tümce

yapıtaşlarımızın temelidir.

düşünülerek

oluşturulmalı simetri

milimetrik ölçümlerle kurulu piramitlerin

kimyasını bilemem ama

edebi eserlere ilham kaynağı olmuş

bir

muammadır hala


gizemli bir coğrafya

keşfedildikçe yeni

keşiflere gebe…



yaşlı bir çocuğum ben

büyüyemedim hayata karşı

oysa iç denizlerim öyle kocaman ki

inebilirsen derinlerine


yağmurların ardındaki toprak kokusu

yayılır bedenine

küçücük bir papatya tohumu filizlenir

soluğunla

yetiştirirsin

ve zamanla hayata karşı da büyümüş (?)

yaşı olmayan

yüreğime ekersin…



Sonrası sana kalmış!



Nihal Küçükdönmez

30.09.2005 / Cuma