6 Eylül 2009 Pazar

BİTMEZ BİR YOL

Bir yol türküsüdür, pınarın başından akıp gelen
Bu sevdalı yol bitip tükenmez
Bir eli toprakta, diğeri yağmur bulutlarında
Umutlardır yaşatan insanı masmavi…

Kıvrım kıvrım kuyruğu yılanın,
                                             yollar gibi.
Yılan her insan gibi kendini korur yalnızca
Yollar hiç yokmuşçasına bir anda bitiverir.
Sırılsıklam olur başak taneleri
Gider birden umutlar, geride kalan
                                            bir tutam mavi…
Bir tutam mavi gökyüzünün özgürlüğüne savrulan.
Tırmanırım dağları,
Savrulmak için mavi özgürlüğe.
Tırmandıkça uzar yollar,
                                     gökyüzüm daha bir kocaman…

Sönmekte bulutlardaki ışık,
Alacakaranlık dağların ardı
Öyle bir mavi ki geçer sarıyı,
Dağlar erir bu sevi’den,
                                   tan kızıllığı beni yakar
Seni alır vermez yollar,
                                  seni alır, vermez yüreğin bana
Hayır, bu böyle olmaz
bitmedi
            daha…

Nihal KÜÇÜKDÖNMEZ
31.12.1999 / Cuma
Afyon Yolu – Otobüste…

0 yorum:

Yorum Gönder

Yaş-lı Çocuk

Burcu ALP ÖZTÜRK'e

Yaşlı bir çocuğum ben

büyüyemedim

hayata karşı

zaman neyi değiştirir ki kardeş

yüreğimin gizinde bulursun

ancak beni

elbet istersen…



Herkese açılmaz dehliz denizlerim

öyle bir coğrafya ki

sabır ister keşfi.

bazen çıkmaz bir labirentte

bulursun kendini

dolanır dolanır aynı noktaya gelirsin

oysa geçtiğin yollarda


bembeyaz kırçiçekleri serilir ayaklarına

görebilirsen tabi…

bakmakla görmek arasındaki fark bu

bakmakta değil

keramet

görebilmekte dehlizi.



Paramparça yüreğimdeki

küçücük

umut ışığı

sımsıcak sarmalar hayatı sevice

dost ki boşa sarf edilecek

sözcük değil

paylaşılmadan yaşamlar

çabalamadan, ırak çorak çöller

aşılmaz


sınırsız okyanusa varılmaz

istersen,

görürsen, yaşarsan

tarihi kalıntılarımdaki çorak coğrafyalarımın

ardındaki sınırsız maviliğe ulaşırsın…

Sonrası bize kalmış!



Asıl

“biz” olabilmekte hayat


paylaşabilmekte solukları güvence

bir

kadeh beyaz şarabın sunduğu keyifte

hüzünlü bir anı’nın bulduğu omuzda


varabilmektir keşf-i diyara…



Kurulan her tümce

yapıtaşlarımızın temelidir.

düşünülerek

oluşturulmalı simetri

milimetrik ölçümlerle kurulu piramitlerin

kimyasını bilemem ama

edebi eserlere ilham kaynağı olmuş

bir

muammadır hala


gizemli bir coğrafya

keşfedildikçe yeni

keşiflere gebe…



yaşlı bir çocuğum ben

büyüyemedim hayata karşı

oysa iç denizlerim öyle kocaman ki

inebilirsen derinlerine


yağmurların ardındaki toprak kokusu

yayılır bedenine

küçücük bir papatya tohumu filizlenir

soluğunla

yetiştirirsin

ve zamanla hayata karşı da büyümüş (?)

yaşı olmayan

yüreğime ekersin…



Sonrası sana kalmış!



Nihal Küçükdönmez

30.09.2005 / Cuma